Ankara Anlaşması ile İngiltere’de Yapılabilecek İşler

Bireylerin Ankara Anlaşmasına, başvuru yapmadan önce belki de kendilerine yönelttikleri ilk soru, İngiltere’de ne tür bir iş kurmak ve işletmek istedikleridir. Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucunda, başvuru yapanların çoğunluğunun IT sektöründe çalışan ya da kendi işi olan insanlar olduğu gözlemlenmektedir.

Bunun en önemli nedenlerinden birisi, İngiltere’deki yazılım sektörünün büyük ölçüde gelişmiş olmasıdır. Örneğin, dünyada özellikle güvenlik kapsamında en çok gözetleme ve denetleme yapan ülkelerden birisi İngiltere’dir. İngilizlerin ünlü “hooligan” gençliğinin grafiti hayranlığı ve kamu malına zarar verme eğilimi de bilindiğinden, neredeyse sokak başı konulan CCTV güvenlik kameraları, IT sektörüne olan güveni ortaya koymaktadır.

Benzer bir gelişmiş alanda finans sektörüdür ve bu sektörde tüm işler bir şekilde IT ile ilgilidir.

Ankara AntlaşmasınaBaşvuru yapanların tecrübesine paralel olarak; yapılan tüm başvuruların ayrı ayrı değerlendirildiği bilinmektedir. Bu kapsamda yapılacak başvurular için spesifik bir iş alanı bulunmamaktadır. Sadece başvurunuzun kuvvetli bilgilerle ve verilerle desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle finansal desteğinizin iyi olması durumunda, çalışacağınız alan konusunda da tecrübeli ve eğitim sahibi iseniz, başvurunuzun kabul edilmemesi için hiçbir neden bulunmamaktadır.

Özellikle freelancer, yani serbest olarak uzaktan veya home office tarzında evden çalışan kişilerin iş alanları genel olarak bellidir. Bu şekilde çalışan kişilerin masrafları, belirli bir iş yerinde sabit maaşla çalışanlara göre hem daha az olmakta, hem de daha fazla şirketten iş kabul ederek gelirlerini artırabilmeleri mümkün olabilmektedir.

Ankara anlaşması kapsamında genellikle yapılan serbest çalışan (freelance) başvuruları, aşağıdaki iş alanlarını kapsamaktadır:

  • Grafik Tasarım

  • Web Tasarım

  • Bilgisayar Programcılığı

  • Danışmanlık / Consultancy


Yaşanılan ve gözlemlenen tecrübelere göre; başvuru yapmadan önce İngiltere’de bulunacağınız sürede hangi iş alanında hizmet vereceğiniz, bu iş alanında kalifiye ve eğitimli biri olup olmadığınız, iş planınız ile iş alanınız arasındaki bütünlük, işinizi ve kendinizi desteklemek için sermayeniz gibi konular çok önemlidir.

Örnek olabilmesi açısından, serbest çalışan bir bilgisayar programcısının masrafları, Londra’ya restoran açıp Türk mutfağını tanıtacak bir kişiden çok daha az olacaktır. Yani bilgisayar programcısının 5000£ olarak belirlediği bireysel sermaye için, restoran açacak bir kişinin 3000£ göstermesi, restoran için başvuran kişinin ret cevabı alma ihtimalini gözle görülür şekilde artıracaktır. Zira bilgisayar programcısının yapacağı işin çoğunluğu bilgisayar başında ve evden olacağı düşünüldüğünde, restoran açıp tabak, bardak, çatal, bıçak, masa, masa örtüsü, içecekler için sağlayıcılar ile imzalanan kontratlar, tutulan yerin elektrik ve su masrafları, çalıştırılan garsonlar ve bunlarla sınırlı olmayan bir çok ek masraf ortaya çıkacak ve sermaye de bu kapsamda artacaktır. Bunun sonucunda da  mülakata çağrılmanız durumunda vize memuru tarafından sorulacak soruların en başında sermaye gelecektir.

Altını çizmek gereken bir başka konu da, İngiltere’nin her daim kalifiye, eğitimli, işine sarılan ve ülkeyi geliştirebilecek bireylere ihtiyacı olmasıdır. Zira dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olarak, diğer ülkelerle yapılan işçi ve göçmenlik anlaşmaları bunlara birer örnektir. Başvuru yaparken gerçekçi olunması, hiçbir verinin, bilginin gerek duyulmadığı (özel kişisel nedenler vb.) durumlar haricinde saklanmaması büyük önem arz etmektedir. Zira vize memurlarının bu başvurular kapsamında görüştüğü insan sayısı, tecrübesi ve edindiği bilgiler, en azından mülakata çağrılan kişilerle görüşürken kendini belli edecektir. İş planınızda, öz geçmişinizde veya ilettiğiniz herhangi bir başka belgede tek olarak veya bütünüyle bir tutarsızlık varsa, vize memurlarının bu konularda çok ısrarcı olduğu ve tutarsızlık gözlenen konuya açıklık getirene ve vereceğiniz cevaptan tatmin olana kadar aynı konu üzerinde sorular sorduğu bilinen bir gerçektir.

Ret mektuplarının maddelerinde genellikle cümleler “I am not satisfied that…” şeklinde yani “bu konuda tatmin edici bir izlenim edinmedim…” şekline başlamaktadır. Bu da sunacağınız başvurunun bütünlüğünün ve gerçekçiliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Elbette belirli iş alanlarının daha çok kabul edildiği bir gerçektir. Bunu yazımızın başında da belirtmiştik. Fakat gerçekten yaptığınız işi seviyorsanız, kendinize güveniyorsanız ve ilgili iş alanında yapacağınız girişimin sonuçlarını ve müşteri potansiyelinizi iyi analiz ettiyseniz, başvurunuzun onaylanmaması için hiçbir neden bulunmamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Vize Danışmanlık Firmaları Telefon ve Epostalarınıza Neden Cevap Dönmez?

planı son dönemde artık burdan gideyim de neresi olursa olsun şeklinde bir düşünce halini almaya başladı. Daha iyi bir kariyer ve yaşam am...